30 Mayıs 2011 Pazartesi

Börtü Böcek



İlkbahar gelince doğa nasıl uyanıyorsa bizim apartman da öyle uyanıyor. Bir hareketlenme, bir kıpırtı oluyor binamızda. Biz de tüm apartman sakinleri olarak Sedat Amca'nın yapacağı ilkbahar açılımını bekliyoruz.
Yöneticimiz Sedat Amca'yı bilen bilir, yöneticiliği apartmanımız kadar eskidir kendisinin, apartmanın temeli atılırken yönetici olmuş diyebiliriz. Arada başka kişiler yöneticilik yapmış da olsa, vahşi muhalefetiyle hepsini canından bezdirmiş, yöneticilik koltuğuna kalkmamak üzere oturmuştur. Hatta yöneticiliği bir saltanata çevireceği, kendisi bırakınca oğluna devredeceği konusunda çeşitli rivayetler de mevcuttur.

Açılımın ilk sinyali yine apartman panomuzdan geldi. “Çok çok acil toplantı!” yazıyordu panoda. Apartman olarak Sedat Amca'nın şifresini çoktan çözdüğümüzden “çok çok acil toplantı!”nın aslında “çok çok dandik bir sebepten toplantı!” olduğunu iyi biliyorduk. Lakin yine de icabet etmek gerekirdi, yok yere Sedat Amca'nın tepkisini çekmek hayrımıza olmazdı.

Bu seferki toplantı apartmanın çardağında yapıldı. Hava çok güzeldi, herkes huşu içindeydi, kimsede sinirin zerresi yoktu, yani Sedat Amca “ulan tüm apartman sakinlerinin ta ağzına sıçayım!!” dese bile, “sıçma ya, çok ayıp” deyip geçiştirecek kadar sakindi herkes.

Aslında bu rahatlık biraz da apartmanın fit durumundan kaynaklanıyordu. Çünkü Sedat Amca sayesinde apartmanımız belki de Bursa'nın en bal dök yala apartmanıydı, tertemizdi, eksiksizdi. Sedat Amca'nın yeni bir harcama kalemi çıkarmasına imkan yoktu. Mantolama yapılmıştı, asansörlerin bakımı tamdı, bahçe duvarlarına demir de takılmıştı, otopark desen ışıklandırılmış, depo desen tertemiz, su tankı desen cillop. Apartman sakinleri ceplerinden para çıkmayacağından emin olduğu için rahat. Lakin Sedat Amca'yı çok da iyi tanıyamamışız, sineği sıksa masraf çıkaracak bir insan olduğunu anlayamamışız, nitekim sıktı sineği, çıkardı masrafı.

-Apartman bahçemiz nasıl sizce?

Biz masraf çıkacağını anlayıp panikledik ve umutsuzca çırpındık

-güzel…şahane…mis…süper…cennet!

-nah güzel! (nah demedi ama öyle bir surat ifadesi takındı ki nah dese yine iyiydi)

Evet çok hassas yerimizden yakalamıştı Sedat Bey bizi. Aylarca yememiş içmemiş, apartmanda para harcanacak bir yer bulmuştu.

-Bahçe çok kötü durumda arkadaşlar, sadece ot var, halbuki komşu apartmanların bahçeleri öyle mi, hepsi güllük gülistanlık, kaç türlü çiçek ekmişler.

Aslında çok da büyük bir panik yaşamamıştık, sonuçta apartman bahçesine külçe altın ekmeyecekti ya bu adam, üç tane gül, iki tane sarmaşık, mimoza filan. Yani masraf çok büyük olmayacaktı. İlkbaharı çiçekle böcekle atlatırsak şanslı bile sayılırdık, sonuçta Sedat Amca idi bu, komple apartmanı yıkıyorum, üçgen yapacam apartmanı da diyebilirdi. Hem çiçek güzel şeydi, bazı pazarları çardakta kahvaltı yapıyorduk, üç beş de çiçek görecekti gözümüz, hiç de fena olmayacaktı.

-oylarınıza sunuyorum…kabul edilmiştir. Arkadaşlar iki gün içinde panoya bütçeyi asacağım.

Ulan bütçe ne?? Üç tane çiçeğin böceğin bütçesi için iki gün hesap yapmak ne?? Atarlı asker emeklisi komşumuz Yılmaz bey de yoktu ki Sedat Amca'ya versin ayarı. O olsa hayatta yanlış yapamazdı yönetici, ekeceği üç tane çiçeğin parasını bize yansıtmaz, korkudan kendi cebinden verirdi. Ama Yılmaz Amca sen de yazlığa gidecek zamanı buldun he, neymiş efendim hava çok ısınınca rahatsız oluyormuş da ilkbahar gidiyormuş yazlığa. Bizi Sedat Amca ile baş başa bıraktın, kaderimizle oynadın be Yılmaz Abi.

Nitekim korkulan oldu ve şöyle bir yazı asıldı panoya: Bahçe düzenlemesi için toplanması gereken para 4557 TL. Bak bak bak..4557 liraymış, küsuratı da koyuyor ki, çok hassas bir hesap sanılsın, “yalanım varsa namerdim, üçkağıdım varsa Allah belamı versin” havası yaratıyor. Ama yemezler, yemezler de elimizden gelen bir şey de yok. Sedat Amca'ya muhalefet demek apartmandan taşınmayı göze almak gibi bir şey. Huzur vermez, ölmeden kıyameti yaşatır, psikolojik işkence yapar. Gel de atarlı komşumuz asker emeklisi Yılmaz Amca'yı arama şimdi.

Hava yağmurlu olduğundan bütçenin onaylanması için apartman bodrumunda toplandık. Bütçenin onaylanması diyorum çünkü aksi imkansızdı, kuzu kuzu verecektik o parayı. 20 daireden adam başı 200 küsur lira çıkacaktı cepten, kaçarı yoktu.
Lakin yine de suçumuzun ne olduğunu sormak gerekirdi, idamlık da olsak son bir söz hakkımız olmalıydı, dandik bir bahçe düzenlemesi nasıl 4 küsur milyar tutardı, içimizden en çaylağı, apartmana en son taşınan daireyi seçtik ve sordu.

-Sedat Bey sakıncası yoksa bir soru sormak istiyorum.
-soru mu, ne sorusu?
-tamam bahçeyi yapalım yapmasına da nasıl bu kadar para tuttu, ne ekeceğiz bu bahçeye?

Gerilmesi, sinirlenmesi, kızarması, bozarması gereken Sedat Amca çok rahattı, belli ki kılıfını hazırlamıştı, cebinden bir liste çıkardı. Tam okumaya başlayacaktı ki bodruma bir güneş doğdu, hayır pencereden sızan güneş ışığı değildi bu, resmen bodrumun kapısından girip yanıma oturmuştu bu güneş, bol atarlı asker emeklisi komşumuz Yılmaz Amca yazlıktan kesin dönüş yapmıştı. Tüm sakinleri bi heyecan kapladı, cesaret gelmişti herkese, artık arkamız sağlamdı. Nitekim Sedat Amca'nın kağıt tutan elleri titremeye, gözü seğirmeye başladı.

-Arkadaşlar biz diğer apartmanlar gibi çiçekti, mimozaydı ekmeyeceğiz, araştırdım çok acayip tropik bitkiler, çiçekler var, biraz pahalı ama çokzel.

Yılmaz Amca kulağıma eğilip sordu
-ne diyo lan bu?
Ben de verdim gazı
-Yılmaz Amca siz yokken neler geldi başımıza, adam bi bahçe düzenlemesi uydurdu, neredeyse 5 milyar masraf çıkardı.
-nası beş milyar, beş milyara yeni bina dikeriz olum biz.

Sedat Amca okumaya devam etti.
-bahçemize ekeceğimiz bitkiler: Robinia Pseudoacacio, Rununculus Fıcaria, Verbana officinalis…
-la oğlum Türkçe konuş lan!
-Ama Yılmaz Bey çok orijinal çiçekler bunlar, apartman sakinlerini bilgilendirmek lazım.
-çok sevdiysen git balkonuna ek kardeşim.
-ahaha çok şakacısınız Yılmaz Bey.
-ne şakası la!
-yani espri filan diye şeyettim ben..
-kopartırım la senin o dilini.
-ama Yılmaz Bey bu olmadı işte, yeter ama ya..yeter be!
-hobaaaaa(Yılmaz Amca eline geçirdiği saksıyı Sedat Amca'ya fırlatıyor)
-anaaaaamğğğğ!!(ıskaladı, ama Sedat Amca kaçıyor)
-hadeeeee!(Yılmaz Amca ayakkabısını fırlattı)
-anam anammğğğ!(tam isabet!)

1 hafta sonra apartman panosu
“Apartman bahçemize, gül, sardunya, mimoza dikilecektir, masraflar apartman aidatından karşılanacaktır, Yılmaz Bey’e saygılar”

21 Mayıs 2011 Cumartesi

Miskin A.T. 7

• Merhaba.• ‎"Bağırsaklar çok bozdu, öyle böyle değil çok bozdu. Artık bozmaz dedim, twittera yazdım ama yine bozdu. Çok fena bozdu..." - Mehmet Ali Birand.• Deveye sormuşlar "neden boynun eğri diye. Deve de ‘bizim ailede ırsi bu annemde babamda da böyleydi" demiş.• Bahçeli'ye yayınlarız dedikleri kasetlerde kesin Bahçeli arkadaşlarıyla püskevitler yiyerek, eğleniyor şakalaşıyordur.• Bir sürü insan sıra beklerken kaynak yapıp bozuntuya vermeyen, tepki verildiğinde bilmiyormuş gibi "ha sıra mı vardı" diyen bir insan olarak çok günaha girdim çok.Vicdanımda içimde rahat galiba lan.• Bazı hocalar vardır; ilmi bilimi öğretirken, bazı hocalar vardır; öğrenciye küfretmeyi öğretir. Özlü söz gibim oldu sanki.• Bu öğrenci milletini anlamak zor iş. Nerede aksakallı birini görse "hacı dayı" diye seslenmeye programlıdır sanki. İleride kiralık evim olsa, öğrenciye kiralarım direkt. Sakalı bıyığı uzatıp azıcıkta ak düşürdüm mü kiracı öğrenciler sayesinde hacca gitmeden hacılık mertebesine ulaşırım "hacı dayı" olurum. Daha hesaplı, daha kârlı.• ‎- Soğan mı doğruyosun sen ?   + Hayır ağlıyorum.   - Ha tamam o zaman.• Depremin şiddeti kaç 5.9 noktayı kaldır oldu mu 59 bugün ayın kaçı 19 ...59-19 = 40 MHP’nin 40. Yılı...yine bulduk gırgı.• Kemal Kılıçdaroğlu’nu severim sayarım ama bazen aşırı saçmalıyor mesela bikeresinde ‘Ekonomide %4 büyümeyi hedefliyorsanız ve % 9 büyüyorsanız bir sorun var demektir; hedefiniz tutmuyor’ demişti aklıma geldikçe gülerim. Yani beni tek başıma gülerken görürseniz deli değilim buna gülüyorumdur. • Saçlarını kestiren erkeğe sıhatler olsun denir. Sıhat mi saat mi bende bilmiyorum ama o denir işte. Alacağın cevap en fazla "Eyvallah" dır. Polemiğe girilmez. Kat yaptırsaydın, uçlarını aldırsaydın denmez. Burada da olay biter. • Bitmediği halde önümdeki ayranı, gazozu ne bileyim kolayı falan alan garson sevemedim seni. Sende bi sinsilik bi erken boş alma sorunu var. • Güzellik maskesi diye gözlerine salatalık dilimi koyan kızlar; salatalığın geri kalanını katur kutur yediğiniz için çirkin kalmaya mahkûmsunuz. • İlk taşı en hızlı koşan obeziniz atsın. Sonuçta taşı atamadan bayılacaktır. • ‘Binilecek her şeye binerim’  - Cüpiterli Ahmet Hoja. • YGS sınav kitapçıklarının incelenmesi pek önemli değilde şu Ajdar’ın makine mühendisliğini kazandığı kitapçığın incelenmesi benim için çok daha önemli. •  Mustafa Kemal ATATÜRK Anıtkabir’den kalsa ve ben onla yolda karşılaşsam ‘Yattığın yeride mi sattılar paşam’ derim. Ve bi daha söverim. • Bazen diyorum sat evi arabayı yerleş deniz kenarına, ama bunun için bile önce bir ev ve araba almak gerek. • Derslerde öğretiliyor yae Türkiye dört mevsimin yaşandığı nadir ülkelerdendir diye. Şimdi bu değişti galiba baharı beklerken yaz geldi. Yakında geçiş dönemleri kalkıp, seneleri sadece yaz ve kış olarak yaşayacağız gibi geliyor. •Matematik hocamın evindeyiz(öğrenci) pizza yapmış evde pek hamarat yani -erkektir kendisi- tabağı koydu önüme 'nasıl olmuş' dedi. Ben 'bu kadar marifetli olduğunuzu bilmiyordum hocam' dedim.'Öyleyimdir' dedi. Bikaç dakika sonra ben 'yalnız benim bi sucuğum kaçıyor hocam' dedim. Uzun bi sesizlik oldu. Sonra gitarını çıkardı dahada sessizlik olmadı.•Her tiyatroya gittiğimde "tiyatroya saygı" gösterin muhabbeti yapılmasından bıktım usandım. Ben tiyatroya giderek ve her zaman yanımda bir arkadaşımı getirerek zaten saygımı gösteriyorum. Daha bana ne diye saygı gösterin diye masal okursun ki çık dışarı bunu halka anlat, varoşa git, hep tıkılı kalmayacaksın dört duvar arasında. • Hayatımda iki kadın olsun istiyorum. Biri bana "Kocacım" desin, diğeri "Hani boşanacaktın". • Cumartesi günü parkta otururken yanımdaki amcanın CHP Bursa milletvekili adayı olduğunu öğrendim. Konuştuk falan okulu sordu ‘katkı payı alıyor’ dedim.’Almıyorlardır’ dedi. Falan filan konuştuk okula çağırdım katkı payı için gelmese küsücem. • Bu arada biri boşbakana CeHePe demeyi öğretsin hala CeHaPe diyor MHP’de de aynı durum var. • Sevgi pıtırcıklarımla (:  Not: Sımaylım gayet düzgün name problema.

17 Mayıs 2011 Salı

Büyük Ev Ablukada

Büyük Ev Ablukada ilk olarak malezyada dikkat çekti. Evde kayıtlar yapıp internete koyan grup kendi çapında minik bir sükse yaptı. Aslında gitarist olan klavyecilerinin gözleri çok güzel gerçekten. Albüm çıkarmadan birçok insana ulaşmanın verdiği şapşallıkla, orada burada bir yerlerde konser vermeye karar verdiler. Yalnız hâlâ albümleri yok. O yüzden onları tanımayanlara onları anlatmanın en güzel yolu çevre yoludur. Yolları ve kolları açık olsun. Ayrıca Büyük Ev Ablukada, orada burada hava atmak için kullanılabilen, manitalara geceleri şarkıların sözlerini sms atabileceğiniz ve hatta müziklerini sevmemenin bile güzel bir şey olabileceği çok çiço bir gruptur.

14 Mayıs 2011 Cumartesi

Filtrelerim Seni!

Yarın 14:00'da  FSM'de babamız devletle sansürlü internetin evliliği için yürüyor olacağız. Sizleride aramızda görmekten büyük mutluluk duyarız.

13 Mayıs 2011 Cuma

Miskin-VI


•Hay.• ‘Usame Bin Ladin öldürülmüştü yae. Oysa ben yakalanıp kendisine ada hediye edileceğini, özel iskele yapılacağını, sıkılmasın diye arkadaşlar verileceğini, 400 askerin onu koruyacağını, özel ihtiyaçları için kadın avukatların sık sık yanına gideceğini, örgütünü oradan yönetip tehditler savuracağını sanıyordum.Türkiye'de teröristlere bu imkânlar veriliyor da, o bakımdan.’• Sivrisinekleri bile özledim lan. Yaz gelsin yeter istedikleri kadar ısırsınlar raid ile kovalarsam ne olayım. Şaka şaka bi ısırsınlar gaza boğarım onları.• V for Vendetta filmini izlediğimden beri hiçbir tereyağının tadı bana tereyağı tadı gibi gelmiyor.• Bahçeli'nin püskevit açıklamasından tatmin oldum ben. Eyvallah Bahçeli sende olmasan seçimlerin neşesi zevki kalmayacak biz sosyal ağ nesline. Haydar Baş bir Devlet Bahçeli iki. •YÖK başkan'ı talebeler Ali Demir'in elini öpsün dedi. Birmilyonyediyüzbin öğrenci el öpmeyle tatmin olur mu acaba. Bayram değil seyran değil bu öğrenciler beni niye öptü demesin sonra Ali başkan.• Üç hafta önce kendimi o kadar çaresiz hissettim ki beni sadece Mehmet Ali Birand’la iletişim kurmaya çalışan muhabir anlardı. O derece kötüydü durumum.• Şu dünyadaki en büyük icadımız para koymalık siyah poşet bence. Kimse o siyah poşet içinde para olduğundan emin değildir zira kapkaççılar bile ya 150 gram ezine peyniriyse, ya ekmek arası yemelik helvaysa diye çalmaya çırpmaya uğraşmaz bile. Kredi bilem çekeceğiniz zaman yanına siyah poşet almayı unutmayın.• İki hafta önce ben bambaşka biriydim yani bunları yazabileceğimi bile düşünmüyordum. Bardağın boş tarafını gören adam olmuştum şimdiye kadar. Artık bardak komple dolu olduğundan masaya akan su damlaları üzüyor beni.• Aşk buğulu bi cam gibidir yok lan ben duygusal olamıyorum. Olmak için nedenim de yok zaten.• Rihanna'yı severim sayarım. Ama şu otobüste, metroda bağırttıra bağırttıra Rihanna'nın "only girl" parçasını dinleyen eleman neyin peşinde anlamam. Çok müstehcen cümleler içeriyor.• Facebook'a kayıt olurken ikametgâh belgesi istiyorlar mı? Hayır. Peki, ben Hürriyet Anadolu Lisesi'nde okumama rağmen yaşadığım yere gayette New York City yazabilirim. Aslında hepimiz fake hesaba sahibiz.Facebook’un kendisi fakebook zaten.• Bi hesap yaptım çevremdeki kızların %90’nın sevgilisi varken erkeklerin %5’nin sevgilisi var merak ettim bu kızlar kimle çıkıyor. Kanımca ya bu %5 erkekler işi biliyor ya da kızların %75 yalan söylüyor.• Cahillik: Eminönü’nün de sözde tavuk döneri yemek.• Güvenlik kamerası koymak iyi de güvenlik kamerasının görüntülerini müşteriye izletmek niye? Kendimi ekranda gördüm mü ‘burn,cips,çekirdek’ düşüncesi birden "oha saçlarım ne hala gelmiş " düşüncesine dönüşüyor. Acımasız dram. Galiba verilmek istenen mesaj: Kameralar gerçek şimdi elindeki çikolatyı yavaşça yere bırak.•Bugün tam ders çalışacağım diye Zübeyde Hanım Doğumevi’nden(annem orada çalışıyor) eve doğru gidiyordum liselerin çıkış saatine denk geldim çok kötüydü. Etrafımdan farklı liselerden onlarca canlı vardı. Yanımda yürüyüp, ben durduğumda duran ve ben ona baktığımda bana bakan sarışın kız ve yanında ki arkadaşı da olayın kötü bi bonusuydu. Galiba bişey içmişlerdi vodka,rom ya da eroin olabilir.Sonuç olarak o kötü anlardan sonra ders çalışamadım.•Bye kib.(06melihgocek tarzında bi son)

11 Mayıs 2011 Çarşamba

Miskin-V

• Merhaba. •Evde yalnızken bi ses duyduğumuzda şşşşşt! alo! hayyyt! gibisinden bağırıyoruz ya,o sese bi cevap gelse altımıza s.çarız valla. • Akşam olsa da eve gidip yatsam diyorsan günlerden pazartesidir, evet evet pazartesi.•  Şu hayatta hiçbir alet gece yarısından sonra çekilen sifon kadar ses çıkartamaz.• ‎"Şöyle pahalı bir yerlere gidelim ya aşkım" diyen bir sevgilim olsa (ki yok), benzin istasyonuna götürürüm. Litresi 4,5 lira oldu lan. Bence gayet pahalı.• Bazen kendimi pantolonun cebinde unutulmuş, çamaşır makinesinin içerisinde, bir o yana, bir bu yana savrulan yine de dağılmadan sağlam durmaya çalışan, kağıt para gibi hissediyorum. Şaka lan, hissetmiyorum. Böyle hissettiğim anlar da oldu tabi yaşamımda. Sadece şu an böyle tripsel bir cümle yazmak istedim.•Metalci taklidi yapacağım şimdi size –GEEAAÖÖÖĞĞĞĞRRRRHH –öhöhö.Bi ara boğuluyorum sandım lan.• Çok bunaldım Allah belasını versin bu sınav sisteminin. Resmen yarış atı muamelesi yapılıyor bize. Bütün hayatımız bi sınava bağlı. ~ Ehliyet kursuna yazılan YÖK başkanı.• Türk halkı, Taner ile tam bir manyağa çatmıştır, ben böyle düşünüyorum. Ve hep birlikte göreceğiz, daha ne manyaklıklar yapacak.• Bir yere baktığında aslında bozuk para büyüklüğünde bir bölgeyi net görüyorsun, ne salak.•Bilgisayarım, benden daha zeki olduğunu düşünüyor ya, kafayı yiyorum resmen. Ben şimdi bu yazıları süpersonik bir tarzda dizerken, bazen, benim yazdığım herhangi bir kelimenin, kendi kafasında, yanlış yazıldığını düşünüp, direkt doğrusuna çevirmiyor mu kendi kafasına göre. Eminim onun bi ayarı vardır da şimdi kim uğraşacak. Ben mesela süpersonik yazıyorum ya, o onu anında, saniye sektirmeden, supersonic olarak düzeltmiyor mu ve sonra ben onu tekrardan süpersonik’e çevirmiyor muyum, bunlar hep benim hızımı kesen, oyundan soğutan hareketler. Geri zekâlı bilgisayar. Aptal. Haddini bilmez eşşek seni. İt seni, b.k seni.• Pipıllar bazen çok saçma rüyalar görüryor.  Mesela bi arkadaşım geçenlerde karpuz s*çtığını görmüş. Ne yedin sen be abi. •İlk kopya çekme denememde ayağa kalkıp örtmenim Aras kopya çekiyor diyen herif var ya Allah bin belasını versin onun hala rüyalarıma giriyor şerefsiz. Eline ne geçtiyse Romen rakamlarına bakıyordum defterden sadece lan. Ne istedin benim gibi iyi bi insandan.• Dabi dabi mısır çerezi vardı eskiden noldu ona. Reklamı da berbattı bence.• Bi de Aydede vardı. Gözleri açık uyuyordu hatta. Dabi dabi dabi… Onu hatırladım bi an.• Demin sohbet kısmında ♥ yapmayı öğrenip samimi olmadığım bir kızla sohbet ederken ♥ yapıp gönderdim. Galiba samimi olmadığım kız, facebook şifresini erkek arkadaşına vermiş eleman beni silip engelledi. " ♥ " bundan daha masum bir şey var mı şu facebook âleminde. Benim bir suçum yok.facebook uygulaması bu.• Tamam hadi 3 tane sınav skandallını, doğudaki itlerin havladığını ve Texas taraftar grubunun polis taşladığını da anlattık diyelim ama biz  Eurovision’da elendiğimiz nasıl söyleyeceğiz Nihat Doğan'a.• Eurovision'a kimse yakışmaz. Sadece ve sadece Yılmaz Morgül yakışır o seksi güneş gözlükleriyle.• Değişin biraz hep aynı kalp şeli artık ‘<üç’ kullanma vaktidir.• Şu okulda yerleri temizleyen dayının yeni paspas yaptığı fayans mermer vs. döşemeye mecburiyetten basarken sizde vicdan azabına uğruyor musunuz? Geç geç diyorlar ama içten içten saydırıyorlar gibime geliyor.• δική σας αγάπη.

10 Mayıs 2011 Salı

8 Mayıs 2011 Pazar

Miskin-dürt


•Merhaba.• Havalar hafiften ucunu göstermeye başladı sevgili püskevit sever okurlarım.• Bazen ülkemiz anaokulu terk insanlar tarafından yönetildiği için kendimi şanslı hissediyorum. Mesela Ali Demir.• Blogunuz da ***, **** ve ****** yazamazsınız’’ diye mail geldi geçenlerde blogspot’dan. Ben de ‘OK’ diye cevap attım.• Rubik küpte 8 kırmızıyı birleştirdikten sonra 9. kırmızının küpteki en alakasız yerde olduğunu görürsünüz o duygu çok kötü lan.• Bir kıza kötü bir şey söyleyeceksen bunu oje sürdükten sonraki 15 dakika içinde söyleyebilirsiniz.• Bazen benim bile kendim anlayamadığım anlar oluyor.•Çanta bazı dünya dillerinde kalça ile aynı anlama geliyormuş. Söyleyeyim dedim.• -Şampanya seni güzelleştiriyor. +Ama daha bi bardak bile içmedim. -Ben 11. bardağımdayım.• Ciddi ciddi yolun kenarında önce sola, sonra sağa daha sonra tekrar sola bakan bi adam görürseniz kaçın. İşeyecek o oraya.• İsviçreli bilim adamları o kadar araştırma yapıyor. Şu tenefüse el ele tutuşarak çıkan kızların sırrını da çözsünler.•Cnbc-e ve e2 güzelde flash tv’nin yeri ayrı be abi. .• Lokanta tuvaletine nasıl bi zeka hareket sensörlü lamba takar lan. İnsanlar işini koşarak mı görüyor.• Hani sansür geliyor ya hani yasaklı kelimeler var ya hani. Bundan sonra hotmail’e nah girersiniz. H*tmail.• Şu beyaz şeyler nerede?(Annem yumurta arıyor) .• 76 aldığın bir dersin ikinci sınavından 51 almak işte bu yüzden ikinci sınavlara karşıyım arkadaş.• Eddie Murphy ‘nin kafası çok acayip Alfa Romeo vites topuzu gibi. • Sen tüpsün büyük düşün. • Geçen gün hıdrellezde dünya barışı, huzur ve kardeşlik falan diledim. Şaka lan şaka 1 lamborgini,  1 yalı, 2 adette yat diledim.• Bugün tam bütün özgüvenimi toplayıp dünyayı değitirmek için evden çıkmıştım ki; dağılan ortaokul öğrencilerinin arasında kaldım. Ne pissiniz lan dağılan ortaokul öğrencileri.• ‘Sevdiğin kız için ölmeyi göze alırmısın’ dedi bi arkadaşım. Bende ‘ölmek mi? Yapacağım en son şey o’ dedim. Güldü ve 4-5 dakika sonrada kustu. İçmiş şabalak.•.Her akşam yemeğinden sonra anneme ‘’ellerine sağlık hadi durma söyle bu zafer senin yüreğine sağlık’’ der ve kalkarım.• Amaaaan yarmaaa! Yarma da güzelim yarmaaa... Aman da aman yarmaaa! Yarmaaaaaaaaa! Yarma bom bom bom!• Dünyada beden dersine evde takla atarak çalışmış insanlar var, susmalarına gerek yok biliyorum.• Okurlara not yazının buradan sonrası komik hiçbir ifade, kelime ve olay içermemektedir.• Devlet Bahçeli’nin ‘püskevit’ demesi ile dalga geçmeyeceğim. Çünkü başbakanımız apoya ‘sayın’ şehitlerimize de ‘kelle’ demişti.• Türkiye bazılarının bazılarından daha eşit olduğu bi ülkedir.• Geçen sene Diyarbakır maçında çirkeflik yaparak maç yapmadan puan alan Bursaspor camiası bugün de Beşiktaş maçında çirkefliğini göstermiş, muhtemelen maç yapmadan puan kaybedecektir. Ne demişler; alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.• Bunları biliyormusunuz: Sarı Selim aslında Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu değildir. Hürrem Sultan eski nişanlısı Leo ile gizlice birlikte olmuş ve bunun sonucunda doğmuştur. Kanuniden sonra gelen padişahlar Osmanlı hanedanı kanını taşımamaktadır.• Evde darbeli matkap var bizi de balyoz davasından içeri alırlar mı yoksa.• Visita Interiora Terræ Rectificando Invenies Occultum Lapidem.• Kendimi kitaba verdim gündem zaten sıkıcı bi de sabah 8.36 metrosunu saniyelik farklarla kaçırmakta koyuyor. Aziz Nesin’in kitapları vardı başladım okumaya şu cümle dikkatimi çekti ‘Şeytanın camiye girmeyeceği gibi polisler de kütüphaneye girmez.’ Yazıyım dedim.• Tui amore.

7 Mayıs 2011 Cumartesi

Hayatınızın kötü olduğunu mu düşünüyorsunuz?


Dinledikten sonra anlayın ki, hayatınız.şimdi daha da kötü.

Seni sevdim en son
Sınava soksan beni on alırım on
On alırım on on on
Aşksız çok ağırdım
Hem de ton ton
Ne milyar yeterdi ne de trilyon
NE SEN TAŞIRDIN BENİ NEDE KAMYON:D

6 Mayıs 2011 Cuma

Darağacında 3 fidan

6 Mayıs 1972 sabahı. Ankara. Gökyüzü bulutlu. Bulut kümeleri arasından yer yer güneş ışınları süzülüyor. Yasar kemal'in deyişiyle 'sarı bir yağmur' yağıyor. Sabahki haber bültenini dinlemeyenler, gazete satıcılarının önünde öbek öbek... Baslıklara bakıp ağlayanlar var...


Ankara’nın Karşıyaka mezarlığında üç kişi daha ağlıyor. Üç gencin babaları bunlar. Buruk yürek ve titrek elleriyle kefenleri aralıyorlar son kez. Sırayla oğullarını öpüyorlar. Yanaklarından süzülen yaşlar, ölü canların alınlarına, yüzlerine damlıyor...

Baba yüreklerini üç cana eşit dağıtıyorlar. Aynı duygularla kucaklıyorlar üç ölü bedeni... Mezara indiriyorlar...

Öğleye doğru Ankara’nın Kızılay Meydanı’ndaki çiçekçide, bir genç kızın koluna iki polis giriyor. Genç kız, asılmışlar için ağlama suçunu işlemekten gözaltına alınıyor. Ve genç kız, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın mezarına kır çiçeği atmaktan sanık oluyor... 


Üç genç varmış, yeni güne uyanamamış.
Üç genç varmış, yeni güne ölmek için uyanmış.
Üç genç varmış, yeni güne prangalarıyla uyanmış.
Üç genç varmış, yeni güne öldürülmek için uyanmış.

O sabah günün aydınlığı olamamıştı. Karaydı gün. Kapkara. Kapkaranlık.
Bir deniz öldü, bir Hüseyin öldü, bir Yusuf öldü.

Ve o günün karanlığında, doğan her çocuk deniz olmuştu...
Yusuf olmuştu.. Hüseyin olmuştu artık.

iç burukluğumuzu bunca yıl sonra hala, örtemediğimiz gün olmuştu bugün.

22 Ağustos: İnterneti artık kapatıyoruz









22 Ağustos tarihinde Türkiye interneti (ki ‘Türkiye interneti’ diye bir kavramdan bahsetmek bile saçma) bu sefer garantili bir şekilde karanlığa gömülecek. Devlet, bir şekilde bilgiye ulaşmamızı, haberleşmemizi ve özgür bireyler olmamızı istemiyor olacak ki, bu kez internette yasaklanan (yani kara listeye alınan) sitelere girdiğiniz zaman, bu davranışınız yasadışı sayılıp sizi de bulacaklar. Sizleri modern Türkiye’nin yüzü Bilgi Teknolojileri Kurulu’nun kararından seçtiğim bazı noktalarla ve kalitesiz, özgürlüksüz, insan haklarını hiçe sayan ileri Türk interneti anlayışıyla baş başa bırakıyorum.
* * *
BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURULU KARARI
Karar Tarihi: 22.02.2011 / Karar No: 2011/DK-10/91
Gündem Konusu: İnternetin Güvenli Kullanımı.
Filtrelemeye esas veritabanına erişim
MADDE 5 - (1) Kullanıcı profilleri kapsamında filtrelenecek alan adı, IP ve portların tutulduğu liste, Erişim Engelleme Kararlarının Aktarılması Projesi kapsamında İşletmecilerle Kurum arasında kurulmuş bulunan noktadan noktaya güvenli veri hatları üzerinden İşletmecilerle paylaşılır.
Kullanıcı profilleri
MADDE 6 - (1) İşletmeciler, güvenli internet hizmetini standart profil, çocuk profili, aile profili ve yurtiçi internet profili (Herhalde uzun süredir şakası yapılan ‘Türkiye içi’, ‘yerli internet’ten bahsediliyor) olmak üzere farklı erişim yetkilerine sahip dört farklı kullanıcı profiline göre sunmakla yükümlüdürler. Profil ve uygulamalarla ilgili alan adı, IP adresi, port numaraları ve/veya web proxy listelerle birlikte işletmecilere Kurum tarafından sunulur.
Kullanıcı profillerinin seçimi ve uygulanması
(4) Güvenli internet hizmeti almayı tercih etmeyen kullanıcı, standart profil üzerinden hizmet alır. İşletmeciler bu hususta bireysel aboneleri talep olmaksızın bilgilendirmekle yükümlüdürler.
(5) Güvenli internet hizmeti almayı tercih eden kullanıcının varsayılan profili Aile Profilidir. Abone, Güvenli İnternet kullanım tercihini İşletmeciye bildirdiği andan itibaren profil düzenleme ayarlarına müdahale etmediği sürece aile profili üzerinden internet hizmeti alır.
* * *
Güvenli internet hizmetinin sunumu
(3) İşletmeciler güvenli internet paketi altındaki kullanıcı profillerindeki kara listeleri, yerel veya uluslararası kurum/kuruluşların veri tabanlarını kullanarak genişletebilir ancak beyaz listeler üzerinde değişiklik yapamazlar.
Filtre aşma yöntemleri
MADDE 11 - (1) İşletmeciler, filtreleme işlemini etkisiz kılmak için uygulanan filtre aşma yöntemlerinin engellenmesi amacıyla çalışma yapmak ve söz konusu çalışmanın sonuçlarını periyodik olarak Kuruma iletmekle yükümlüdürler.
(2) Filtre aşma yöntemlerinin engellenmesi için gerek görülmesi halinde Kurum tarafından düzenleme yapılabilir (Gerekirse komple kapatırız demek istiyorlar sanırım).
İdari para cezaları ve diğer yaptırımlar
MADDE 13 – (1) İşletmecilerin bu Usul ve Esaslar ile belirlenen yükümlülükleri yerine getirmemeleri halinde 5/9/2004 tarihli ve 25574 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Telekomünikasyon Kurumu Tarafından İşletmecilere Uygulanacak İdari Para Cezaları ile Diğer Müeyyide ve Tedbirler Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanır.
Yürürlük
MADDE 14 - (1) Bu Usul ve Esaslar, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu tarafından onaylandığı tarihten 6 (altı) ay sonra yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 15 - (1) Bu Usul ve Esasların hükümlerini Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Başkanı yürütür.
İşte böyle, 22 Ağustos’a kadar internete girdiniz girdiniz. Sonra bu günleri de arayacaksınız. Çünkü BTK sizin için neyin iyi, neyin kötü olduğunu sizden daha iyi biliyor. Bir gün ölürsem beni Türk filtrecilerine emanet edin.

3 Mayıs 2011 Salı

Miskin-III

•Heelloo evribadi. Taksimdeki yılbaşı partisinden. •Messi’ye gidip Star TV sizin maç yerine Papatyamı yayınlıyor desem o andaki Messi'nin yüz ifadesini çok merak ediyorum.•Ofsaytı bilen kadın sayı artmış. Hafta sonu annemle alışverişte iken Zara’da ki kadınlar konuşuyordu. Ciddiyim.• O değilde, kaç gündür overlok makinesi ayağıma gelmiyor. Tedirginim.• Sevgilinin en yakın arkadaşı vardır ya hani. Bu ilişki yürümez bunla yapamazsın diyen. İşte onun ağzına sert bir cisimle vuracaksın ki daha konuşamasın.• Sigara içip kısık bakışlar atan ve büyüdüğünü sanan mahlûkat sana gülemiyorum bile o kadar tiksinmekten geberiyorum. Önce bırak elindeki o zıkkımı sonra gel. •Selam ben kenarı çatlayınca kalemlik yapılan Nescafe bardağı. Evet, şu kırmızı seriden olan. Bir ara o kadar çok tutuldum ki olmayan kalemlerinize kalemlik yaptınız lan beni.•Eski matematik hocamın soyadı Çivilibal’dı bize hep’’Bazen çivi kadar sert bazen de bal kadar tatlı olurum.’’ derdi.•sikeaaaa eskiaaa diyen ve anlaşılamayan kişidir eskici.•İnsanlık kalmamış Google’a Mustafa yazıyorum Mustafa Ceceli çıkıyor.Mustafa Kemal ATATÜRK’ün çıkması içinse Mustafa ke yazmak gerekiyor.• Winnie The Pooh ne karaktersiz bi kahramandır.•Türkiye de anlamı olmayan şeyler:Sarı renkli trafik ışıkları ve 1.700.000 öğrenci. •Gitmekle gidilmiyor ki... Gitmekle gitmiş olamazsın; gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır.•Otobüsten inerken şoförün yine bekleriz demesine bi anlam veremedim.•  Komik diye anlattığınız olaya kimse gülmediği için oluşan 15 saniyelik sessizlik çok kötü.•’’Len Meter, şimdiye kadar seni lokantalara götürdüm, Adana Kebap yetirdim. Neden beni gızlara güçük düşürüyon?’’ 3T. •Her bölüm Hürrem’in şehzade doğurmasından Mete’nin yeni bi şarkı söylemesinden bıktım. Bu arada Hürrem’in en çok kullandığı replik tabi ki de ''gibeyim''.• Borcum borçtur amma nah alırsın.• Tıs tıs tıs diye gülenlerde pek gariptir. Hava mı kaçırıyorlar ne?• Bu ilaçlar çok pis uyku yapıyor. Yapmakla bitse iyi çok garip rüyalar gördürüyor. Dün gece aspirin şeklinde bi fil tarafında kovalandığımı gördüm. •Haği Potığ.• E.T'nin Türk uyarlaması olan "badi" isimli filmin veda sahnesinde çocuklardan en küçüğü Badi'nin elini öpüp alnına götürmesi. Olması gerekenin yapılması yani ne bileyim güzel bitiyor film be. Sürekli devleti yönetecek, hükümetleri kurup insanlara zulüm edecek partileri seçme hakkı tanınıyorlar toplumlara. Hiç Kimse devlet gibi seksi bir mekanizmanın istenip istenmediğini sormuyor.• Eminim bu yazıtı okuyan herkes google’da Mustafa’yı aramıştır.• Seni hep aklımla sevdim sevgilim kalbime hiç bakma o aklımın önemsiz bir alt kümesidir.(Kendime Not: Ben böyle şeyleri nasıl yazabiliyorum lan) •’’Aga senin yazdıklarını neden bu kadar çok kişi beğeniyor’’ dedim. O da ‘’aga 7 tane sahte profil açtım tek tek girip kendi yazılarımı beğeniyorum’’ dedi. Ben kaldım öyle.•Sevgilerimle efem.

1 Mayıs 2011 Pazar

Bobiler.örg den seçmeler. Zarfların içine 5 kuruş koymaz herhalde.

Miskin-II

•Maraba.Televole tadında.• Acun’un çılgın projesi Taner olabilir. Hatta çılgınoğluçılgın. Hatta ve hatta delimanyak.Yeah demek istiyorum.Yeeaaah.• Anneme; "Validem, cariyelerimden bir tane seç, akşama has odama getir" desem, önce uçan terliği kafama yer, sonra evden kovulurum. Hani Osmanlı torunluğu, hani örf gelenek görenek.• Yağmur adam ne güzel filmdi değimli şu diyalog asla aklımdan çıkmıyor;’’ Raymond: '365 koyun var.  'Charlie: 'Nasıl saydın?  'Raymond: 'Ayaklarını saydım 4'e böldüm.'• Büyüdüğümde bana ‘’Küçükken ne olmak istiyordun?’’ diye sorsalar ne diyeceğimi bilmiyorum. Çünkü küçükken olmak istediğim şey çok komik ve saçma. Bildiğin tır şoförü olmak istiyordum. Ciddiyim.6–7 yaşında falandım. Şimdi mimar olmak istiyorum o ayrı konu.• Kemalettin isimli arkadaşımın facebook da soy adını bieber yaptığını gördüm ya çok utandım insanlar arkadaş listemde böyle biri olduğunu görmüştür diye.Sildim rahatım artık.• Benimde çılgın bi projem var Ağrı Dağını kamyonlarla taşıyarak Uludağ ile birleştirmek. En zirvedeki otele de assolist olarak 118 33 reklamındaki adamı işe almak.• Bir erkeğin bir kadını mutlu etme ihtimali mango’nun %70 indirimiyle paraleldir.• Facebook da ki durumuna ‘’ MuStApHa KeMaL’’ yazan insan benim arkadaş listemde olduğu için kendimden çok utanıyorum. Aynı zamanda bunu beğenen 17 kişi olduğu için insanlığın kalmadığını da düşünüyorum.• Bu arada armut çok saçma bi meyvedir.• Facebook profilinde sadece oyun gönderileri olan insan yalnızdır. Ne biliyim bi sinemaya, kaffeye falan gitmeye ihyacı vardır. Tutun elinden dışarı çıkartın temiz hava alsın zavallı.• Hayatınızda heyecan, adrenalin isteyenler devamsızlığınızı 19,5 güne getirin sonra oluruna bırakın.• İstanbul Mücevherciler Kuyumcular ve Sarraflar Derneği Başkanı Mehmet Ali Yıldırımtürk unvana bak be.• ‘’Tanrı, oyunu oynayacağın masayı, zarları, oynayacağın eli verir ve şöyle der; atacağın zarları biliyorum iyi şanslar.’’• Din dersinde sınav  -Hocam adımızı yazsak kaç alırız?  +Adın ne yavrum?  -Mümin, hocam.  +100 alırsın.• 06melihgokcek yokken hayat çok renksizdi. Mesela ‘’ben ne kadar rahatım sende biraz relax ol:’’ diyenimiz yoktu. •Süleyman Demirel ile konuşan Azerbaycan başkanı , ''Böyük bi pezevenksiniz'' gibisinden bişeyler demiş.Süleyman Demirel de buna karşılık ''Siz de az pezevenk değilsiniz'' demiş.Türkçe ile Azerice arasında böyle büyük farklar var işte.(Bilmeyenler için Azericede pezevenk işadamı demektir.)• Sevgilerimle efem.